GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ÇİNİ SANATI


ÇİNİ SANATI TARİHİ
Çini; dış yüzeyi parlak olan genellikle çiçek ve geometrik desenlerden oluşan daha sonralar da Osmanlı dönemlerinde islamiyetle birlikte camilerde saraylarda hat desenlerinin daha kalıcı hale gelmesi için çini panolarla duvarlara dekor edilmiştir.
İlk çini örnekleri eski mısır ve Mezopotamya bölgelerinde tuğla üzerinde renkli sır uygulaması ile ortaya çıkmıştır.
Türklerin İslamiyet’i kabulünden önce Uygurlar tarafından kullanılmıştır. Türklerde çini sanatı çok eski olmakla birlikte asıl gelişmeler Anadolu Türkleri zamanında oluşmuştur. Anadolu Selçuklular ve Büyük Selçuklular ile yeni teknikler uygulanarak gelişen bu sanat Osmanlı ile günümüze kadar ulaşmıştır. Özellikle İznik, Kütahya, Çanakkale ve İzmir civarında bugünde sürdüğü gibi, başlı başına bir çini uygarlığı kurulmuştur.
1071 yılında Selçuklularla başlayan çini sanatı 13.yüzyılda ilk olarak mimaride kullanılmıştır. Geometrik desen,yıldız geçme, rumi desenleri ve renk olarak mor, yaşil lacivert (kobalt) kullanılmıştır. Bunlara örnek olarak;
Selçukluya ait en iyi örnekler Kayseri Alaeddin cami mihrabında yer almaktadır.
Osmanlı döneminde çini ilk 14.yy da kullanılıp 15.yy da zirveyi yakalamıştır. Osmanlı döneminde üretilen çiniler 4 grupta toplanmıştır. İznik, İstanbul, Tekruf Sarayı ve Kütahya’da üretilen çinilerdir. Bunlara örnek olarak;
1472 yılında Topkapı sarayında Fatih Sultan Mehmet Han tarafından yaptırılan Çinili Köşk nadide bir yere sahiptir. Diğer adıyla Sırça sarayı olarak bilinir.
İznik çinisi; 25 ve 26.yy da Osmanlı Türk medeniyet sanatının zirvesinde yer almıştır. Türk ve dünya müzelerinde mevcut örnekleri hayranlıkla izlenmektedir.
Tekfur Sarayı çinileri; 1710 yılında Üsküdar Yeni Valide camisi mihrabı; atölyelerin ilk ürünleriyle dekor edilmiştir.
Kütahya çinilerine örnek olarak 16.yy da başlayıp 18.yy da çini üretiminde çalışılan tek yer olmuştur. İstanbul Rüstem Paşa cami çinileri Kütahya da üretilmiştir.
Türklerde bulunan ve yapılan çiniler 2’ye ayrılmaktadır. Duvar çinileri ve Evani çiniler olarak. Boyut olarak 2’ye ayrılırlar. Büyük levhalardan oluşan çiniler, küçük parçalardan oluşan çiniler olarak. Bu eserler tasarlanırken geçmiş dönemdeki tasarlanan çiçek ve geometrik desenler kullanılır. Çini sanatı cami, türbe, han, hamam, saray gibi farklı türde mimari yapıların hem içinde hem dışında süslemede kullanılırken, iç dekorasyon olarak da kullanılır.
Köklü bir tarihe sahip olan çini sanatını; gelecekteki nesle aktarmak için Bağcılar Halk Eğitimi Merkezi olarak kurumumuz da Çini Sanatı kursları verilmektedir. Kültür mirasımız olan Çini Sanatı Bağcılar Halk Eğitimi Merkezi tarafından sahip çıkılıp, geçmiş tarihleri yansıtan, desenler, objeler ve renkler kullanılarak tasarlanan ürünler, yetişkin kursiyerler tarafından özenle çalışılmaktadır.
Kurumumuz da ders olarak verilen Çini Sanatı tarihi yansıtmak adına gereken tüm malzemeye (çamur, çini boyaları, sır ve çini fırınına) sahiptir. Yapılan ürünler birebir geçmiş tarihi geleceğe aktarmak için Osmanlı döneminde uygulanan tasarım ve tekniklerle çalışılmaktadır.